14 Haziran 2013 Cuma

Gezi Parkı Çocukları - Değerlendirme Yazıları - 3

 
Gezi Parkı Çocukları Sonunda Muhatap Kabul Edildi !
 
 

 
13 Haziranın akşam saatlerinde önce Avrupa Parlemento’sunun  göstericiler lehine , müdahalenin sertliği ve hükümet aleyine aldığı karar ses getirdi. Gerçi hükümet her zaman ki gibi bunu kabullenmedi ama , tam da akşam saatlerinde ani bir bilgi düştü ortalığa . Başbakan’n  başından buyana direndiği ve hatta dün “ her yer sidik kokuyor , dışkılarını oraya yapıyorlar “ diyecek kadar aşağıladığı  Gezi Parkı Çocuklarının temsilcileriyle görüşme kararı duyuldu . Aynı saatlerde Valinin de  gece 24:00 de  gençlerle görüşeceğini duyurdu .  Belli ki hükümet hem içeriden hem de dışarıdan köşeye sıkıştığını ve yapmaya çalıştığı özellikle içerideki danışıklı oyunlarının , eylemciler gözünde espri kaynağı üretmekten öteye geçmediğinide anlayınca  , sanırım istemeyerek de olsa ,  zorla da olsa bazı adımlar atmak zorunda kaldı . Bu ben de en çok “ Direne , direne kazanacağız “ sloganının biraz da olsa hayat bulmasının umut ışığı olarak olumlu bir his doğurdu .
Haberi parkta aldım . Kitle temkinli yaklaştı olaya , 15 gündür direnen , tüm Türkiye’de bir sivil direnişe dönüşen olayın çıkışında , gösterilen polis şiddeti sonucunda  4 kişinin öldüğü , yüzlerce kişinin organlarını ( göz vb.) kaybettiği , binlerce yaralının olduğu bir gerçeğin farkındaydı eylemciler .  Bu haber sonrası parkta sloganlar daha gür ve daha güçlü atıldı , park kalabalıklaştı . Günlerdir süren direniş nihayetinde zorla da olsa  kendini kabul ettirmişti.  Sonucu sakinlikle beklendi . Bir Alman piyanistin , gece boyunca saatlerce süren Atatürk Anıtı önündeki piyano resitalinde binlerce kişi  geceye dağılan müziğin notalarında , sanatın gücünü , olayların  etkisini hissetti . Günlerdir karşı karşıya olan göstericiler ve polisler  konseri birlikte izledi ( Polisler tabii ki biraz zorla )  , hatta birlikte alkışladılar sanatçıyı . 
Görüşmeye Taksim Dayanışma platformu adına STK temsilcileri ve bir grup eyleme destek veren sanatçı katıldı .  Gece saat 03:30 da biten  toplantı ve sonrasında ancak “ Gezi Parkı süreci yargı kararı beklenecek , sonuç olumlu olursa park kalacak , olmazsa halk oylamasına gidilecek , sonucuna göre haraket edileceğini hükümet tahüt ediyor “ açıklaması geldi .
Sonuç olarak ;
-       Tüm dünyada yankı bulan eylemlerin sonuda  içeriden geldiği kadar dışarıdan da gelen tepkiler sonucu hükümet ve başbakanın bazı adımları istemeyerekte olsa atma zorunluluğu ortaya çıkarmıştır . Bu direnişçiler açısından bir başarı bir kazanımdır . Demokratik bir eylemin , sivil bir direnişin başarısı ve kazanımdır !
-       Uzlaşmaz görülen başta başbakan olmak üzeri , hükümet  en sonunda Taksim Dayanışmayı muhatap olarak kabul etmek zorunda kalması da bir kazanımdır . Dış mühraklar , yasal olmayan gruplar diye atılan nutukların sonunda bu çok önemlidir .
-       Yargı kararı beklenmesi ve sonrasında referandum süreci bir taktik gibi görünse de günlerdir inatla her ortamda ifade edilen  Yapacam , buraya kışla yapacam “ söyleminden öyle veya böyle  bir geri adım attırılması  olarak bir kazanımdır . Tabi ki özellikle  “yargının bağımsılığı ve güdümünün “  çokça olumsuz örnekleri olan bir dönemde bu çıkışın  kesinlikle samimi bulunmayacağı ve şüpheyle yaklaşılacağı aşikardır . Daha dün başbakanın emir vericesine savcıları göstericiler alyhine göreve daveti , iki gün önce adliyede avukatlara yapılan polis şiddeti , ülkenin bu anlamdaki gerçek yüzünü ifade etmek için  taze iki örnektir. 
-       Referandum da bir kaçıştır . Ama ne olursa olsun , günlerdir süren “ Gezi Parkı “ nın park olarak kalma mücadelesi için bir kazanımdır .
-       Ancak olayın Taksim’den çıkıp  , başta Ankara ve Hatay olmak üzere neredeyse tüm şehirlerine sıçraması , oradaki orantısız polis şiddeti ve ortaya çıkan ölümler , yaralanmalar ve toplumun ruhunu yaralayan bu olaylarla ilgili görüşme sonucunda hiçbirşey söylenmemiştir .  Aşırı güç kullandığı tespit edilen kimi polis memurları hakkında  araştırma başlatıldığı , kandırmaca bir açıklamadır .  Mülki amirler olan valilerin , İçişleri bakanlığının bu konudaki tutumları ve zaafları kitleler nezninde bir yanıt beklemektedir , vicdanların rahatlaması gerekmektedir .  Bu durum açıkçası   tırnak içindeki “ gezi parkı” süreci dışında kalan durum için sokaklardaki alanlardaki kitleleri tatmin etmediği aşikardır .  Bundan sonraki  eylem sürecini bence bu algı ve gerçeklik belirleyecektir . Yani konu sadece " Gezi Parkı " bıyutundan ibaret olsaydı alınan sonuçlar belki alanlardan çekilmeyi getirebilridi . Ama tüm ülke vicdanında rahatsızlık uyandıran diğer unsurlar hakkında hiçbirşey söylenmemesi sıkıntı yaratabilir .
-       Hemen hergün  toplumdaki bir kesimi ilgilendiren bir konuda ortaya çıkan baskılar , yaptırımlar , yasaklamalar, müdahaller, değişimler , kitleleri  topyekün hiçbir ayrışım gözetmeksizin başta  başbakan olmak üzeri hükümet aleyhine doğaçlama bir muhalefetin bu süreçte ortaya yani alanlara çıkmasına sebep olmuştur. ( Dün gece mikrofonu alan Tuvaletçiler biriliği bile , İstanbul WC'lerin Sağlık A.Ş'ye devredilmesinden şikayet etti ) . Yani dokunulmayan neredeyse kimse ve kurum kalmadı .   Biber gazını orantısız yedikçe ( Hatta alışkanlık yaptığı , bir nevi müptelası olduğumuzu bile espriyle karışık söylersek yalan olmaz herhalde )  zaman zaman vandalizme dönüşen münferit olaylara rağmen ortaya çıkan bu olağan dışı durumda ciddi bir sivil toplum barışı , kenetlenmesi ile bir kazanımdır . Bundan sonra bu tepkinin gücünün ülkeyi yönetenlerce atılacak her adımda , alınacak her kararda  zihinlere ciddi uyarılar yapacağı açıktır .  Ama en önemli kazanım bu  birlikteliği sağlıklı ve daha da geliştirerek bir sivil toplum haraketi olarak ileri taşımak olmalıdır . Aksi taktirde egemen güçlerin bu kitleye karşı girişeceği bir karşı müdahalede güçlü olunmasını sağlayabilir.
Bugün değerlendirmeler yapılacak ,  başta sembol  Taksim Gezi Parkı Çocukları olmak üzere , Ankara ve Hatay gibi örnek kentlerdeki göstericilerinde nasıl bir yol çizecekleri önem arzedecektir . 
Bugün uzun bir gün olacak , bekleyip göreceğiz .
Ancak şu unutulmamalıdır . Göstericiler , gençler birşeyler istiyorlar ; başta özgürlük olmak üzere ! Bir ankette aşağıdaki sonuçlar görülüyor , bunlara cevap bulunması ve duyarlı olunması sanırım en büyük beklentidir! 
Neden Gezi Parkı’ndalar?

% 58.1 Özgürlüklerin kısıtlandığını düşündüğü için.

% 37.2 AK Parti’ye ve politikalarına karşıtlık.
% 30.3 Erdoğan’ın açıklamalarına ve tavrına tepki.
% 20.4 Ağaçların sökülmesi.
% 19.5 Devlet düzenine karşıtlık.
% 8 Direnişi görmek, havayı koklamak için.
% 4.6 Diğer.



AA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder