Gezi Parkı Çocukları Sonunda Muhatap Kabul Edildi !
13 Haziranın akşam saatlerinde önce Avrupa Parlemento’sunun göstericiler lehine , müdahalenin sertliği
ve hükümet aleyine aldığı karar ses getirdi. Gerçi hükümet her zaman ki gibi bunu
kabullenmedi ama , tam da akşam saatlerinde ani bir bilgi düştü ortalığa .
Başbakan’n başından buyana direndiği ve
hatta dün “ her yer sidik kokuyor , dışkılarını oraya yapıyorlar “ diyecek
kadar aşağıladığı Gezi Parkı
Çocuklarının temsilcileriyle görüşme kararı duyuldu . Aynı saatlerde Valinin de
gece 24:00 de gençlerle görüşeceğini
duyurdu . Belli ki hükümet hem içeriden
hem de dışarıdan köşeye sıkıştığını ve yapmaya çalıştığı özellikle içerideki
danışıklı oyunlarının , eylemciler gözünde espri kaynağı üretmekten öteye
geçmediğinide anlayınca , sanırım
istemeyerek de olsa , zorla da olsa bazı
adımlar atmak zorunda kaldı . Bu ben de en çok “ Direne , direne kazanacağız “
sloganının biraz da olsa hayat bulmasının umut ışığı olarak olumlu bir his
doğurdu .
Haberi parkta aldım . Kitle temkinli yaklaştı olaya , 15
gündür direnen , tüm Türkiye’de bir sivil direnişe dönüşen olayın çıkışında ,
gösterilen polis şiddeti sonucunda 4 kişinin
öldüğü , yüzlerce kişinin organlarını ( göz vb.) kaybettiği , binlerce yaralının
olduğu bir gerçeğin farkındaydı eylemciler .
Bu haber sonrası parkta sloganlar daha gür ve daha güçlü atıldı , park kalabalıklaştı . Günlerdir süren direniş
nihayetinde zorla da olsa kendini kabul
ettirmişti. Sonucu sakinlikle beklendi .
Bir Alman piyanistin , gece boyunca saatlerce süren Atatürk Anıtı önündeki
piyano resitalinde binlerce kişi geceye
dağılan müziğin notalarında , sanatın gücünü , olayların etkisini hissetti . Günlerdir karşı karşıya olan göstericiler ve polisler konseri birlikte izledi ( Polisler tabii ki biraz zorla ) , hatta birlikte
alkışladılar sanatçıyı .
Görüşmeye Taksim Dayanışma platformu adına STK temsilcileri
ve bir grup eyleme destek veren sanatçı katıldı . Gece saat 03:30 da biten toplantı ve sonrasında ancak “ Gezi Parkı
süreci yargı kararı beklenecek , sonuç olumlu olursa park kalacak , olmazsa
halk oylamasına gidilecek , sonucuna göre haraket edileceğini hükümet tahüt
ediyor “ açıklaması geldi .
Sonuç olarak ;
- Tüm dünyada yankı bulan eylemlerin sonuda içeriden geldiği kadar dışarıdan da gelen
tepkiler sonucu hükümet ve başbakanın bazı adımları istemeyerekte olsa atma
zorunluluğu ortaya çıkarmıştır . Bu direnişçiler açısından bir başarı bir
kazanımdır . Demokratik bir eylemin , sivil bir direnişin başarısı ve
kazanımdır !
- Uzlaşmaz görülen başta başbakan olmak üzeri ,
hükümet en sonunda Taksim Dayanışmayı
muhatap olarak kabul etmek zorunda kalması da bir kazanımdır . Dış mühraklar , yasal olmayan gruplar diye atılan nutukların sonunda bu çok önemlidir .
- Yargı kararı beklenmesi ve sonrasında referandum
süreci bir taktik gibi görünse de günlerdir inatla her ortamda ifade edilen “ Yapacam , buraya kışla yapacam “ söyleminden
öyle veya böyle bir geri adım
attırılması olarak bir kazanımdır . Tabi
ki özellikle “yargının bağımsılığı ve
güdümünün “ çokça olumsuz örnekleri olan
bir dönemde bu çıkışın kesinlikle samimi bulunmayacağı ve şüpheyle yaklaşılacağı
aşikardır . Daha dün başbakanın emir vericesine savcıları göstericiler alyhine
göreve daveti , iki gün önce adliyede avukatlara yapılan polis şiddeti ,
ülkenin bu anlamdaki gerçek yüzünü ifade etmek için taze iki örnektir.
- Referandum da bir kaçıştır . Ama ne olursa olsun
, günlerdir süren “ Gezi Parkı “ nın park olarak kalma mücadelesi için bir
kazanımdır .
- Ancak olayın Taksim’den çıkıp , başta Ankara ve Hatay olmak üzere neredeyse
tüm şehirlerine sıçraması , oradaki orantısız polis şiddeti ve ortaya çıkan
ölümler , yaralanmalar ve toplumun ruhunu yaralayan bu olaylarla ilgili görüşme
sonucunda hiçbirşey söylenmemiştir .
Aşırı güç kullandığı tespit edilen kimi polis memurları hakkında araştırma
başlatıldığı , kandırmaca bir açıklamadır .
Mülki amirler olan valilerin , İçişleri bakanlığının bu konudaki
tutumları ve zaafları kitleler nezninde bir yanıt beklemektedir , vicdanların
rahatlaması gerekmektedir . Bu durum
açıkçası tırnak içindeki “ gezi parkı” süreci dışında
kalan durum için sokaklardaki alanlardaki kitleleri tatmin etmediği aşikardır .
Bundan sonraki eylem sürecini bence bu algı ve gerçeklik belirleyecektir . Yani konu sadece " Gezi Parkı " bıyutundan ibaret olsaydı alınan sonuçlar belki alanlardan çekilmeyi getirebilridi . Ama tüm ülke vicdanında rahatsızlık uyandıran diğer unsurlar hakkında hiçbirşey söylenmemesi sıkıntı yaratabilir .
- Hemen hergün
toplumdaki bir kesimi ilgilendiren bir konuda ortaya çıkan baskılar ,
yaptırımlar , yasaklamalar, müdahaller, değişimler , kitleleri topyekün hiçbir ayrışım gözetmeksizin
başta başbakan olmak üzeri hükümet
aleyhine doğaçlama bir muhalefetin bu süreçte ortaya yani alanlara çıkmasına sebep
olmuştur. ( Dün gece mikrofonu alan Tuvaletçiler biriliği bile , İstanbul WC'lerin Sağlık A.Ş'ye devredilmesinden şikayet etti ) . Yani dokunulmayan neredeyse kimse ve kurum kalmadı . Biber gazını orantısız
yedikçe ( Hatta alışkanlık yaptığı , bir nevi müptelası olduğumuzu bile espriyle karışık söylersek yalan olmaz herhalde ) zaman zaman vandalizme dönüşen münferit
olaylara rağmen ortaya çıkan bu olağan dışı durumda ciddi bir sivil toplum
barışı , kenetlenmesi ile bir kazanımdır . Bundan sonra bu tepkinin gücünün
ülkeyi yönetenlerce atılacak her adımda , alınacak her kararda zihinlere ciddi uyarılar yapacağı açıktır . Ama en önemli kazanım bu birlikteliği sağlıklı ve daha da geliştirerek
bir sivil toplum haraketi olarak ileri taşımak olmalıdır . Aksi taktirde egemen güçlerin bu kitleye karşı girişeceği bir karşı müdahalede güçlü olunmasını sağlayabilir.
Bugün değerlendirmeler yapılacak , başta sembol
Taksim Gezi Parkı Çocukları olmak üzere , Ankara ve Hatay gibi örnek
kentlerdeki göstericilerinde nasıl bir yol çizecekleri önem arzedecektir .
Bugün uzun bir gün olacak , bekleyip göreceğiz .
Ancak şu unutulmamalıdır . Göstericiler , gençler birşeyler
istiyorlar ; başta özgürlük olmak üzere ! Bir ankette aşağıdaki sonuçlar görülüyor , bunlara cevap bulunması ve duyarlı olunması sanırım en büyük beklentidir!
Neden Gezi Parkı’ndalar?
% 58.1 Özgürlüklerin kısıtlandığını düşündüğü için.
% 37.2 AK Parti’ye ve politikalarına karşıtlık.
% 30.3 Erdoğan’ın açıklamalarına ve tavrına tepki.
% 20.4 Ağaçların sökülmesi.
% 19.5 Devlet düzenine karşıtlık.
% 8 Direnişi görmek, havayı koklamak için.
% 4.6 Diğer.
% 58.1 Özgürlüklerin kısıtlandığını düşündüğü için.
% 37.2 AK Parti’ye ve politikalarına karşıtlık.
% 30.3 Erdoğan’ın açıklamalarına ve tavrına tepki.
% 20.4 Ağaçların sökülmesi.
% 19.5 Devlet düzenine karşıtlık.
% 8 Direnişi görmek, havayı koklamak için.
% 4.6 Diğer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder