Genel Müdürlük Binası içinde kurumun kendi yayınlarının satıldığı bir standı vardı . Kalıcı standın arkasındaki devasa bir kitap şeklindeki görsellikteki rafları arasına da ünlü kişilerin\yazarların ünlü sözleri yazılmış, hoşluk yapılmak istenmiş belli ki.
Katlara ulaşacaklar asansörlere giderken , bu standın önünden ister istemez geçmek durumunda kalıyorlar. Çalışanlar ya da misafirler asansör sırasında can sıkıntısıyla beklerken bu özlü sözlere gözleri de takılıyor haliyle. Hele ki kitap kurtlarının , meraklıların ...
Bir gün holdingin patronlarından biri- ki içtiği çorbaların bile kitabı çıkmış sanatsever bir büyüğümüz kendisi- kuruma geldiğinde yazıları okurken bir şey dikkatini çekmiş.
“Kitaplarınızı başkalarına vermeyiniz.
Zira ben kitaplığımı başkalarından aldığım kitaplarlarla oluşturdum."
Anatole France
Bu kapkaçcı Fransız kişisinin adındaki “o” harfi düşmüş ve “Anat le France” olarak kalmış.
Ve meraklı patronun da dikkatini çekmiş bu durum .
Oradan elinde telsiziyle geçmekte olan kahramanımızın \kurbanımız adıyla, şanıyla, şahsına münhasır , bina güvenlik amirimizi aniden durdurarak standın kitaplığını göstermiş ve aralarında şöyle bir konuşma geçmiş:
- “O” harfi düşmüş oradaki!
Kurbanımız olayı tam anlayamamıştır . Bakmış bakmış bir şey de görememiş, patronun ne demek istediğine bir anlam verememiştir ancak bir ses de edememiştir.
Patron ısrarla ve üstüne basarak zorlamaktadır bir taraftan :
- Oradaki isimin diyorum, “o” harfi düşmüş . Nerede o “O”?
Orada bir sürü maiyet de beklerken durmadan sorulan bu sorular biraz stres yapmış kahramanımızda \ kurbanımızda .
Bünye farklı sonuçta, yıllardır bina güvenliği ona ait, stresli bir sorumluluk var üzerinde her daim. Şimdi hepsinden önemlisi akıl güvenliği de sözkonusu ve korunması lazım.
Dayanamamış. Biraz da sesinin volümünü de mi ayarlayamamış ne:
- Ha ' O mu ? demiş , "O" Şimdi Asker
...
Anlatıcı : Aylak Adam
Yazan : C. Vural
Düzenleme : Aylak Adam
Not: Bu olay gerçekte yaşanmıştır .