19 Haziran 2013 Çarşamba

Gezi Parkı Çocukları - Değerlendirme Yazıları - 4


Gezi Parkı Direnişi deviniyor dönüşüyor ...
15 Haziran direniş için kritik bir gün olarak tarihe geçmiştir. Taksim Dayanışması neredeyse aldığı kararla sembolik cadır dışında Gezi Parkı eylemini bitirmek üzeriydi ki , Ankarada miting yapan AKP lideri başbakan son cümlesiyle  “ parkı boşlatın yoksa boşlatılacak” deyip  küllenmeye yüz tutmuş  polis direnişçi şiddetini alevlendirdi.  Cumartesi akşam 20:30 sularında başlayan çok sert müdahale  bir anda tüm ülkede infiale yol açtı .  Ertesi gün AKP’nin İstanbul’da gövde gösterisine dönüştürmeyi planladığı anlaşılan mitingine  gölge düşürmemek adına olsa gerek polis inanılmaz bir yoğunlukla ve şiddetle  bu defa tüm sokak ve yolları tuturak Gezi Parkına su ve gazla saldırdı .Çok ciddi derecede orantısız bir güçle  çocuk, genç , yaşlı , yaralı demeden hatta kapalı alanlara da gaz sıkarak, plastik mermi atarak , tayzikli sulara ne olduğu belli olmayan kimyasal içerikli maddeler katarak insanlara ciddi zararlar verecek bir saldırı metodu uyguladı .  Şiddetli  müdahale Pazar gününe de yansıdı gün boyunca  Şişli ve Sıraselviler istikametlerinde direnişçilere sürekli biber  gazı  ve tayzikli acılı su tacizinde bulunuldu, akşam saatlerinde ise AKP mitingi sonunda , yoğun bir saldırı ile 500 e yakın gösterici göz altına alındı . Miting’den çıkıp  belli ki organize edilmiş bir grup insanın ellerinde soplarla  AKP lehine slogan atarak İstiklal Caddesi sokaklarında direnişçilere saldırma güdüsüyle yürüdükleri görüldü. Çoktan yok olmuş ana medya ve iktidar partisi nedense bu tabloyu görmezden geldi . Neyseki direnişçiler bunlara aradıkları o kozu vermedi .  Kısacası  15-16 Haziran direnişin kritik ve öneml



i süreçlerinden biri oldu .

Park boşlatılıp abluka altına alındı , meydan kimsesiz ve sessiz kalduğı için  huzur buldu (!) .20 gün sonra meydanda  polis kuvvetleri ve araçları dışınd akimse olmadığı için ses seda yoktu.
Sanırız ki  hakim güçler  baskı ve şiddetle hep arkasında  marjinal güçler , dış mihraklar aransa da – ki birtakım mihraklar böyle bir gücü görünce tabii ki nemelanmak isteyebilri ama direnişin içini bilen kişilerin , direniş ruyhunun buna asla müsade etmediğini bilecektir - neredeyse içgüdüsel doğan ve gelişen bu halk hareketi ve direnişi sonlandırdıklarını zannetmişlerdi . Mitingi de yapınca derin bir nefes almak üzeriydiler ki , sosyal medya üzerinden AKP mitinginden alınan enstantaneler olayı yine orantısız zeka formatında haraketlendirdi .  Başından buyana bu direnişin en büyük gücü ve katalizörü olan , sosyal medya , sosyal zeka ve işbirliği ve dayanışması bir anda evlerine çekilmek zorunda klamış sokak direnişçilerinin morallerini tavan yaptırdı . İktidar partisinin ve yandaşlarının söylem ve tavrı , konunun hangi düzeyde algılandığını ya zeka ya da çıkarlar doğrultusunda görmezden gelinme gayreti olarak direnişçiler açısından çok anlaşılır kılıyordu .   
Direnşçiler olayları zaman kaybetmeden analiz etmeye başladırlar . Belki  yoğun eylem sonrası sokaklardan çekilmiş görünüyorlardı  , oysa ki  bu direnişin başka bir yöne devinimi , evrimleşmesiydi . Kitle  biraraya gelmeye belli alananlarda ( Gezi Parkı olmasa da ) özelliklede Gezi Parkını temsilen  bulundukları parklarda ( Beşiktaş Abbasağa Parkı , Ankara Kuğulu Park , Kadıköy Göztepe Parkı vb .)  toplanıp forumlar oluşturup konuyu hem tartışmaya hem de eylem planını ortak bir çatıda buluşturup yaşanan sürecin sonuç alması için girişimlere başlamıştı . Yaşadıklarını unutmak , unutturmak istemiyorlardı , umutları vardı . Oysaki hakim güç daha sabahında Çarşı grubunu  yasadışı örgüt sıfatı ile tutuklamaya bile başlamıştı.  İntikam güdüsüyle bir cadı avı başlamış görünümü vardı.
Duran Adam : O nasıl bir duruş , nasıl bir güçtür !
Bir adam tek başına yavaşça meydan yürüdü , AKM’nin tam kaşısına geldi daha ileri gitmesine orada günlerdir bekleyen  polis barikatı izin vermeyebilirdi , onunda derdi bu değildi zaten , sırtındaki çantasını yavaşça yere bıraktı , rahat bir duruşla başını AKM’ye doğru kaldırdı ve olağanüstü bir konsantrasyon ile kıpırdamandan öylece durmaya başladı, bakışları belki AVM’de asılı bayrakta , belki Atatürk posterindeydi , ama aklı ve tavrı ile insanlara büyük bir ilham vermek üzeriydi  ...  Saatler geçiyor adam duruyordu , sorulanlara konuşulanlara cevap vermiyordu, hatta şüphe uyandırıp , canlı bomba olabilir diye  ihbar bile  edildi , polis çantasını aradı , ama kitap ve birkaç özel eşya dışında birşey yoktu . Akşam üstüne doğru  sosyal medya “ Duran Adam” ile çalkalanmaya başlamıştı . “Duran Adam “ tamda devinen evrimleşen direnişin ruhuna uygun   bireysel ama sessiz bir  eyleme imza atıyordu . Bu orantısız zeka örneği eylem  karşı tarafı çaresiz yakalamıştı .  Gecenin geç saatlerinde ona katılan başka “ Duran Adamlar” sayının artmasını sağladı , duran adam önünde durulamaz bir nehir olmuş özgürlük okyanusuna doğru akıyordu .   İlerleyen saatlerde sayı çoğalında bir takımının  tutuklanması gerçekleşti . Ama bu tutuklanmaların yasal olamaycağını herkes biliyordu , sonuçta insanlar sabit bir şekilde duruyorlardı – hiçbirşey yapmadan öylece duruyorlardı -  . Olay bir an da ülke ve dünyada  gündeme oturdu . Direnişin yeni geliştirdiği bu simge haraket ülkede heryere yayıldı . Heryerde yüzlerce binlerce “ Duran Adam”lar türedi ... Biz de dün akşam Taksim Meydanında yaklaşık bin Duran Adamdık ! Bugün yine meydanlarda sessiz ve pasif ama direnen binlerce Duran Adam olduk .  John Lennon’ın sözlerini  aslında bu durumu en iyi şekilde özetliyordu “Olay şiddet kullanımına dönüştüğü zaman sistemin oyununa geliyorsunuz demektir. Yerleşik düzen sizi kavgaya sokmak için kızdırmaya çalışacak, sakalınızı çekecek, yüzünüze fiske atacaktır. Çünkü, siz bir kere şiddet kullanmaya başvurduktan sonra sizinle nasıl baş edeceklerini bilirler. Nasıl baş edeceklerini bilmedikleri tek şey, şiddet dışı eylemler ve mizahtır.”  

Evet direniş şimdi ciddi bir değişim devinim ve evrimleşme sürecine girdi . Bundan sonra artık  bu yolda ilerleyecek ,  kendini derleyecek toparlayacak , ifade edip , diğer kitlelere de anlatmaya çalışacak , kendisine biber gazı örneğiyle olduğu gibi tacizde bulunulup şiddet uygulamdıkça , “ Duran Adam “ benzerlerinde olduğu gibi mizahla ve zeka ile donatılmış farklı eylemlerle kendini sürekli yenileyecek .   Bir park platformunda söz alan direnişçinin dediği gibi  Bizim daima akışkan olmamız gerekiyor , stabil olmamamız gerekiyor , stabil olduğumuzda bize karşı tedbir alabiliyorlar , örneğin Cumartesi ve Pazar aldıkları polisiye tedbir gibi , ama Duran Adam gibi akışkanlıklar sağladığımız müddetçe çaresis kalıyorlar ve ne yapacaklarını bilemiyorlar bu yüzden bizim daima bir devinim ve yenilenme içinde yani akışkanlıkta kalmamız gerekiyor

Şu bir gerçek ki artık Türkiye bundan 20 gün öncesi gibi olmayacak ,  bundan sonra , sokaklarda , parklarda ,  binalarda , doğada herşey  daha farklı algılanacak , değerlendirilecek .  Umarız bu çocukların ortaya çıkardıkları bu sinerji ve enerji dejenere edilmez , samimiyetine gölge düşürülmez ve  provoke edilmez .  O taktirde bu ülkenin geleceğine önemli katkı sağlayacağı aşikardır . Hakim ve egemen güçlerin ( Siyasi, idari ,askeri, sermaye vb) bunu kendi çıkarlarını göze alarak destekleyeceklerini beklemek saflık olacaktır ama  bu durumda da direnişin en büyük gücü ve eylem planı onlara karşı gerçekleştireceği demoktatik eylemler , protestolar ve  boykotlar olacaktır. 
Sonuç olarak bundan sonrası  süreci iyi anlamak , herkese anlatmak , yaşatmak , unutmamak , unutturmamak olacaktır . Bir de süreç içinde   direnişin ve direniş mantığının karşıdında yer almış kurum ve kuruluşlara karşı yapılacak boykotlar ve protestolar önem kaznacaktır .  Orantısız zeka örneği ilginç protestolarında daha pekçok kez  diğerlerini kilitleyecek kadar çaresiz ve zor durumda bırakacağına da şüphem yok .  
Gezi Parkı Çocuklarının, bu güzel çocukların bu değerli haraketinin ülkemize ve insanlığa çok şey katmış ve daha da katacağına olan inancımla .
Selam olsun tüm Gezi Parkı Çocuklarına yani Çapulculara !
Bu daha başlangıç , güzel ve güneşli günler görmek ve motorları maviliklere sürmek ...
Özgürce , sevgiyle ve  barış içinde  kalın !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder